Kripto piyasasında yaşanan son krizler ve çöküş, çok önemli bir grubun varlığını tartışmaya açtı: son iki yılda sektöre milyarlarca dolar pompalayan risk sermayedarları.
Girişim kapitalistleri ya da risk sermayedarları diyelim, bu girişimleri destekleyerek kripto piyasasının temel taşlarının oluşturulmasına yardımcı oldu ve kripto paraların ana akım olarak daha fazla tanınmasının yolunu açtı. Ancak en son yaşanan gelişmeler, tüm kripto endüstrisinin “değer“den çok “hype” ile ilgili olduğu izlenimini doğurdu.
Analistler bu süreçte pek çok kripto şirketin batacağını ve pek çok kişinin ciddi strese gireceğini söylüyor.
En son fiyasko, en büyük kripto kredi platformlarından biri olan Celsius Network’te yaşandı. Şirket, 12 Haziran’da, müşterilerine vaat ettiği yüksek getirileri sağlayamayacağı endişesiyle haftalarca direndikten sonra para çekme, takas ve transferleri dondurduğunu duyurdu.
Celsius’taki kriz, TerraUSD algoritmik stabilcoin ve Luna’nın çöküşünün hemen ardından geldi. Terra yatırımcıları arasında Galaxy Digital Holdings, Pantera Capital Management, hedge fonu Three Arrows Capital ve Jump Crypto gibi büyük oyuncular vardı. Celsius’un yatırımcı listesi ise Terra’nınki kadar yıldızlarla dolu değil. Ancak Celsius’un sorunları hala bulaşıcı görünüyor. Three Arrows Capital iflas ettiği yönündeki spekülasyonlara halen cevap vermiş değil ve başka bir kripto kredi protokolü Babel Finance Cuma günü para çekme işlemlerini dondurdu.
Terra ve Celsius gibi büyük, kaldıraçlı ve riskli varlıkların yaptıkları yanlışlar kripto piyasasında büyük şoklara neden olmuş görünüyor.
Celsius ve Terra’da yaşanan sorunlar, kripto piyasasının daha da düşmesine neden oldu ve neticede Bitcoin hafta sonu 20.000 doların altına düştü.
Şu an pek çok yatırımcı boğa piyasasının ortasında devasa değerlemeler alan firmaların gerçekten değeri olup olmadığını sorguluyor.
OpenSea ve Alchemy gibi kripto tabanlı şirketler milyarlarca dolarlık değerleme elde ederken, risk sermayedarları 2020’nin başından bu yana kripto girişimlerine 54 milyar dolardan fazla para akıttı.
Analistler, böylesine sert geçen bir ayı piyasasında ayakta kalmayı başaranların kazanacağını söylüyor.
Bazıları da, bu düşüşü bir fırsat olarak görüyor. Böylece risk sermayedarlarına kripto odaklı şirketlere daha düşük maliyetle yatırım yapma fırsatı doğmuş olacak.
En son kripto kışı 2018’de başlamış ve 2020’de bitmişti. Yani 2 yıl sürmüştü. Bakalım bu seferki ayı piyasası ne kadar sürecek.
Ve en önemli soru: 2020 bir nevi kurumsal firmaların Bitcoin’e yöneldiği yıl olmuştu. Bu son yaşanan çöküşle birlikte kurumsallar Bitcoin’den tamamen çıkmış olabilir mi? Bu sorunun cevabını bir sonraki boğa piyasasında alabileceğiz ancak son yaşanan krizlerin pek olumlu bir izlenim bırakmadığı ortada.
Son olarak gerçekten bir değeri olup olmadığı şüpheli olan projeleri destekleyen ve bunlar etrafında bir hype yaratan risk sermayedarlarının son çöküşte payı var mı? Resme biraz geriden baktığımızda risk sermayedarlarının bu son yaşanan çöküşte hatırı sayılır bir payı olduğunu görüyoruz.
Sadece onlar değil elbette. Bir de meşhur “hedge fonlar” var. Ne yazık ki, Bitcoin’deki paranın büyük bir kısmı, kaldıraçlı pozisyonlar alan hedge fonlarının spekülasyonundan geliyordu. Şimdi bu paralar ve bu hedge fonlar piyasadan siliniyor.